Akadaşlar yaklaşık 7 yıldan beridir Konya Adliyesinde zabıt katibi olarak görev yaparım. Asliye Ceza Mahkemesinde çalışıyorum ve aklınıza inanın Vilayetin vali yardımcısından tutun da, kaymakamı, öğretmeni, doktoru, polisi, askeri, mitçisi kimi isterseniz bir şekilde ya sanık olarak, ya tanık olarak yada müşteki olarak karşımıza geliyorlar. Gelen kişilerin çoğu da
ya canı yanmış, yada can yakmış. En nihayetinde de belli stres birikimleri var.
Genelde bulunduğu mevkii ve görevin verdiği ağırlığı kullanmak isteyen tipler de olmuyor değil hani.
Çok taze bir örnek vermek gerekirse: Bugün başıma bi örnek geldi. Nöbetçi mahkemeyiz ve talimat duruşmalarımız var. Mahkeme salonu önünde de yaklaşık 40-50 kişi kalabalık. Tabi ilk önce gelenin ismini sıraya yazıyoruz ve ifade alım işlemleri sıraya göre yapılıyor.
Ben ifade alırken mübaşirin biriyle tartıştığını duydum. İfade bitince salon dışına çıkıp 'hayırdır kardeşim" sorduğumda:
Vatandaşın verdiği cevap, "ben askerim, siz beni sırada bekletemezsiniz". Sıraya göre işleminin yapılacağını izah ettim. Ama nafile: Benim rütbem Yüzbaşı, hemen işimi yapın. Sizimi bekleyeceğim" falan filan. (Halbuki bilmez ki enayi biz ağaç kovuğundan çıkmadık)
Böyle bi mantık var mı. Benim ağabeyim de Kıdemli Binbaşı mı diyeyim yani. Benim ağabeyim seni döver mi diyeyim.

.
Tatlı dille olayı çözmeye çalışırken bizim Yüzbaşımız bağırıp çağırmaya başlayınca oradaki vatandaşların kitlesel tepkisini de çekmeyi ihmal etmedi.
Önce kalabalıktan "ayıp değil mi sıranı bekle", sonra "geç lan sırana memuru oyalayıp durma", daha sonra "senin ağzına burnuna, sonra senin bilmem neyini falan derken polisleri çağırmasam adamın ağzını burnunu kıracaklardı.
Şimdi o ukelayı orada dövselerdi, ağzını burnunu kırsalardı. Düşünüyorum da o insanın şerefi hiç mi zedelenmeyecekti. Hiç mi utanmayacaktı kendisinden.
Sıra bizim yüzbaşımıza geldi. Talimat evrakını elime aldım. Bir de baktım ki o da ne; Bizimkisinin suçu "irtikap" (yani bi nevi zimmet). Garnizonun kantininden andiregandi yapmış yani. Aksi de bilirikşi raporuyla ve tanık beyanlarıyla sabit.
Nerede kaldı senin yüzbaşılığın!!!
Hemen hemen hergün bu tip insanlarla karşılaştığımız için artık "evet evet sayın sultan hazretleri falan diye tiye bile alıyoruz", birde demiyorlar mı "haritadan yer beğen" diye.
Sanki adama desem beni Bodrum'a sürdürt diye oraya sürdürtecek.
Bu tip insanlar genelde aciz insanlardır. O yüzden takmamak gerek Ama kaşınanın derdi kötekse de esirgememek gerek. (Not. Kendisine ve çevresine saygısı olan ademoğullarını tenzih ederim)